Cumartesi, Ocak 21, 2006

vizyondan..-Hababam Sınıfı-





Hababam sınıfı serisi hepimizin hayatında yeri olan, yüzümüzde tebessüm uyandıran bir klasik..Geçen akşam yeni hababam serisinin son filmini izledik..
Hababam sınıfı üç buçuk..Genel eleştiriler devam niteliğinde olan bu seride eski tadının olmadığının altını çiziyor..Bu konuda bende eski hababama laf söyletemem tabiki..

Yine de korku / komedi olarak ben çok gülerek izledim..Eğlenmemize ön sıramızda oturan neşeli bir grubunda büyük etkisi oldu..size de çok teşekkür ederiz..Keyifli bir saat geçirmek isterseniz tavsiye ederim..İyi seyirler..


Salı, Ocak 17, 2006

Eğer-Can Yücel

EĞER..

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer..

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer..

Utanılacak birşey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer..

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer..

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer..

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer..

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer..

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer..

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer..

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer..

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer..

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer..

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer..

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer..

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer..

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer..

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev gibi bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer..

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer..

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi,kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer..

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer..

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer..

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendigine belki de,
kartvizinde `onca ayrılığın birinci dereceden failidir ` denmeseydi eğer..

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer..

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer..

SEN GİTTİKTEN SONRA YALNIZ KALACAĞIM.
YALNIZ KALMAKTAN KORKMUYORUM DA,
YA CANIM ELLERİNİ TUTMAK İSTERSE...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı
eğer!!..

Can YÜCEL

Cumartesi, Ocak 07, 2006

İlk yazı...

Vatana, millete, gülçine ve tüm arkadaşlarına hayırlı olsun...